Yüreğimin sesini bastırmak istercesine camlarımı sarsıyor rüzgar. Yağmur damlaları yarışırcasına iniyor gökkubbeden. Ben her damlayı indiren o meleklerden birini görmek ümidiyle yapışıyorum cama. Ah gözlerim! Acizliğini anlayıp kapanıyorlar... Rüzgar şiddetini artırıyor, sanki içeri girmek istercesine, sanki içime girmek istercesine daha beter sarsıyor camlarımı. 'Olmaz! ' diyorum, 'Giremezsin, giremezsin'. İçeriden dışarıya doğru sarsılıyor camlarım bu kez.... Saat, sabahın ilk dakikaları. Gözlerim kayıyor duvar saatimize. Hani şu oturma odamızda duran. Hani şu gemici çapası şeklinde olan. Hani sen asmak için acele ederken, sağ alt köşesinde küçük, kırık bir hatıra bıraktığın...İyi ki de kırılmış o gün, o sağ alt köşe diyorum. Birden elimle sol yanıma bastırasım geliyor. Kendimi bir saat gibi hissediyorum o an. Benim de sol yanım kırık...Acı... Evet hala acı... Sah,i saat olsaydım zamanı durdurmaya gücüm yetermiydi? ...'Sa...
Anladım işi, Sanat : Allah'ı aramakmış Marifet bu, gerisi yalnız çelik- çomakmış...