Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Saat: Kavuşmak Vakti

Yüreğimin sesini bastırmak istercesine camlarımı sarsıyor rüzgar. Yağmur damlaları yarışırcasına iniyor gökkubbeden. Ben her damlayı  indiren  o meleklerden birini görmek ümidiyle yapışıyorum cama. Ah gözlerim! Acizliğini anlayıp kapanıyorlar...  Rüzgar şiddetini artırıyor, sanki içeri girmek istercesine, sanki içime girmek istercesine daha beter sarsıyor camlarımı. 'Olmaz! ' diyorum, 'Giremezsin, giremezsin'. İçeriden dışarıya doğru sarsılıyor camlarım bu kez....  Saat, sabahın ilk dakikaları. Gözlerim kayıyor duvar saatimize. Hani şu oturma odamızda duran. Hani şu  gemici  çapası şeklinde olan. Hani sen asmak için acele ederken, sağ alt köşesinde küçük, kırık bir hatıra bıraktığın...İyi ki de kırılmış o gün, o sağ alt köşe diyorum. Birden elimle sol yanıma bastırasım geliyor. Kendimi bir saat gibi hissediyorum o an. Benim de sol yanım kırık...Acı... Evet hala acı... Sah,i saat olsaydım zamanı durdurmaya gücüm yetermiydi? ...'Saçmalıyorum' diyorum kendi kend

Vira bismillah

İnternet kullanmaya başladığımdan beri duyuyorum şu blog işini ve yıllar oldu, ben ilk duyduğumdan beri yapmak istediğim şeyi şimdi yapıyorum. eğer ısınırsam bu işe iyi olacağı kanaatindeyim. İnsanoğlu bir çok şeye niyetlenebiliyor, ama bunların kaçta kaçını gerçekleştirebiliyor? Kendimizden pay biçelim. Ne hayaller kurduk, ne arzular büyüttük içimizde. Hangilerini yaşadık, hangilerini ıskaladık. bir karar verdik mi, bir şeylerden de vazgeçtik demektir. Eğer vazgeçtiklerimizi çok sık yadediyorsak, yanlış karar verdik demektir. Şu da bir gerçek ki, en kötü karar, kararsızlıktan iyidir.