Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çok iyi bir film

İzleyin: War Horse [Savaş Atı] - Fragman

Eski Bir Hikaye

      Bakıyorum bu aralar yine Ali Bulaç bey ve daha niceleri, "müslüman kadın" kimliği ile ilgili yazıp çiziyorlar. Çok garip bir durum bu. İnsanlıık tarihi boyunca  "kadın" her dönem mesele olmuş. Üzerinde kafa yorulmuş, kadın ne durumda, ne durumda olmalı, ne durumda olmamalı falan filan.Gelin bir güzellik yapalım. Kadın kelimesini çıkaralım lügatlerden, "mesele" diyelim yekten kadın kısmısına! Ali bey ve diğerleri de rahatlasın.      Ne oluyor kardeşim, önüne gelen benimle ilgili yorumlar yapıp hükümler koyuyor. Ne oluyoruz? Hani "ilim kadın ve erkeğe de farz"dı? Sen ilim sahibi oldun da ben olamıyor muyum? Sen Rabbimin emirlerini anladın da ben anlayamıyor muyum? Ben Rabbimin benim için çizdiği yolu, verdiği izini, koyduğu yasakları ve mübahları anlayamayacak kadar ........mıyım? Susun da biraz biz kadınlar konuşalım.      Müslüman kadın kimliğinin eleştiri yağmuruna tutulduğu şu durumda bulunmasının altında müslüman erkeğin "çabalar

Güzel Bir Ders

Japonya'da bir çocuk 10 yaşlarındayken bir trafik kazası geçirmiş ve sol kolunu kaybetmiş. oysa çocuğun büyük bir ideali varmış. büyüyünce iyi bir judo ustası olmak istiyormuş. sol kolunu kaybetmekle birlikte, bu hayali de yıkılan çocuğunun büyük bir depresyona girdiğini gören babası, japonya'nın ünlü bir judo ustasına gidip yapılacak bir şeyin olup olmadığını sormuş. hoca: getir çocuğu,bir bakalım demiş. ertesi gün baba-oğul varmışlar hocanın yanına. hoca çocuğu süzmüş ve: tamam demiş. yarın eşyalarını getir, çalışmalara başlıyoruz. ertesi gün çocuk geldiğinde hocası ona bir hareket göstermiş ve "bu hareketi çalış" demiş. çocuk bir hafta aynı hareketi çalışmış. sonra hocasının yanına gitmiş. bu hareketi öğrendim başka hareket göstermeyecek misiniz?" diye sormuş. hocanın cevabı: - çalışmaya devam et olmuş. 2 ay, 3 ay, 6 ay derken çocuk okuldaki bir yılını doldurmuş. çocuk bu bir yıl boyunca hep o aynı hareketi tekrarlamış. hocanın yanına tekrar gitmiş: ho

Kıssadan Hisseler

bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyelerde bulunuyormuş. "son tavsiyemi mutfakta anlatmak istiyorum" demiş. mutfağı ve yemek yapmayı bilmeyen delikanlı "olur" demiş çekine çekine… baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş, hepsini suyla doldurup üçünün de altını yakmış. "şimdi. istediğim her şeyden iki tane vereceksin bana" demiş oğluna. sırasıyla havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve çekirdeği istemiş… oğlu hepsinden ikişer tane vermiş babasına.  adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki kavrulmamış kahve çekirdeğini üçüncü kaba koymuş. her üçünü de yirmi dakika süreyle kaynatmış. daha sonra kapları indirip yemek masasına buyur etmiş oğlunu. yemek masasında üç tabak duruyormuş. kaplarda kaynayan havuçları, yumurtaları ve kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara yerleştirmiş. sonra oğluna dönüp sormuş: "ne görüyorsun?" oğlu düşünürken açıklamaya başlamış. "havuçlar haşlandıkça aslini kaybedip yumuşamış. yum

Kıssadan Hisseler

sınıf, öğrencilerin gürültü patırtısıyla sallanırken sert görünümlü hoca kapıda beliriyor. sınıfa bir bakış atıp kürsüye geçiyor. tebeşirle tahtaya kocaman bir (1) rakamı çiziyor. "bakın" diyor. "bu, kişiliktir. hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey..." sonra (1)'in yanına bir (0) koyuyor: "bu, başarıdır. başarılı bir kişilik (1)'i (10) yapar". bir (0) daha... "bu, tecrübedir. (10) iken (100) olursunuz". sıfırlar böyle uzayıp gidiyor: yetenek... disiplin... sevgi... eklenen her yeni (0)'ın kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatıyor hoca... sonra eline silgiyi alıp en baştaki (1)'i siliyor. geriye bir sürü sıfır kalıyor. ve hoca yorumu patlatıyor: "kişiliğiniz yoksa, öbürleri hiçtir".

İran'dan güzel bir eser

CÜMLEMİZE ACİL ŞİFALAR

Malumunuz bir yılın sonuna daha geldik. Hiç birimiz daha ne kadar yaşarız, daha neler görürüz bilmiyoruz. Bazılarımız için hayal kırıklığıyla geçen bir yıldı belki, bazılarımız içinse, hayallerinin gerçeğe dönüştüğü bir yıl. Bazıları mutlu mesut anlatacak ileride, bazılarımız ise üzgün. Ben hayat muhasebesinin yıllık değil, günlük yapılması taraftarıyım. Yıl çok uzun bir süreç. Bu sebeple, yazımı bir yılın muhasebesini yapmanın önemini anlatarak doldurmayacağım. İster muhasebe yapın ister yapmayın sizin bileceğiniz iş. Hiçbir hesaba girmeden önünü arkasını düşünmeden yaşa, düşünmeden konuş, sonra muhasebe yap. Ne kadar doğru bilemiyorum. Neyse, hiç yoktan iyi tabii ki. Evet bir yıl daha geçti. Diğer bir yıllar gibi. Ama saymayın kaç yıl oldu, kaç yaşındasınız; gerek yok. Yılları saya saya sadece yıllanırsınız. Her gün yeniden doğar insan. Her gün yenidir, bir öncekine benzemez. Yılların siz de bıraktığı izler üç beş beyaz tel ve yaşınızı ele veren çizgiler olmasın sadece. Siz, y

AVARE YAZILAR (II)

Ah! Siz... Öğrenmiştim oysa  Deniz ve gökyüzü mavi  Ormanlar yeşil,  Çiçekler rengarenkti.  O zaman tuvalimdeki bu renkler de ne?  Kıpkızıl bir gökyüzü  Mosmor bir deniz  Simsiyah bir orman  ve çiçekler...  renksiz...  Kimler yaptı bunu?  Neden  dünyama ellediniz?  Neden  yüreğime ellediniz?  Hesaba katmış mıydınız bu sonu?  Geri verin renklerimi...  Hayallerimi geri verin  Sizler onlarla neler yapılır,  Bilemezsiniz.... Önümde devasa boyutlarıyla duran bembeyaz tuvalime bakıp duruyorum. Saatin farkında değilim, kaç saattir böyle bakıp durduğumun farkında değilim. Sanki elimde ki son tuvalmiş gibi. Kalkıp o çok sevdiğim müzikleri açıyorum fon olsun diye… Önce Adagio başlıyor gönül telime dokuna dokuna…Yoo her zaman yaptığım gibi kapamıyorum gözlerimi… Tuvalimde sonsuz bir mavilik beliriyor önce, bembeyaz martılar yarışıyor bembeyaz bulutlarla… Denizin çırpınış seslerini görüyorum, martıların çığlıklarını görüyorum, denizde s

KADIN KİMLİĞİNİN SERÜVENİ

 Dünya yaratılıp insanoğlu yaşam kavgasına atıldığı günden bu yana sorun kabul edilip, çözümler üretilen değişmez bir meseledir, kadın kimliği. Allah, erkeği ve kadını yaratmış ve birbirine çeşitli yönlerden muhtaç kılmıştır. Muhtaçlıkları birbirlerinde olmayan eksik özelliklerini tamamlayıcı olmak suretiyle, bir arada yaşamayı becererek hayat çarkının ritmik bir şekilde dönmesini, yaşamın bir ahenk içinde devam etmesini sağlamak üzerine kurulmuştur. Bir kız çocuğu olarak dünyaya gelen insan, erkek karşısında ötekileştirildiğinin farkına varana kadar doğallığını koruyarak yaşar. Zaten yaratılışından gelen özelliklerin bilince olup, ona göre bedeninin ve ruhunun ihtiyaçlarının ne olduğunu gayet net farkındadır. Kendini ve Yaratanı doğal bir şekilde tanıma yetisiyle ilgili bir eser olan, tanınmış İslam Filozoflarından Endülüs'lü İbn Tufeyl'in ünlü eseri Hayy bin Yakzan'da İbn Tufeyl eserindeki Hay tipiyle, herhangi bir etki ve bilgilendirme( eğitim, öğretim) olmadan da insa

Güzel klip, güzel şarkı