Evvel zaman içinde, zaman zaman içinde bütün dünya çocukları annelerinden ve babalarından şikâyetçiymiş… “Onu yap, şunu yapma” demelerinden, “Üzerini sıkı giyin, fazla koşma” demelerinden… “Dişlerini fırçala” demelerinden, ceza vermelerinden, nasihat etmelerinden… Sokağa çıkarken yaptıkları tembihlerden… Süt içirmelerinden, yatırmalarından… Sabahları uyandırıp, itinalı bir şekilde kahvaltıya tabi tutmalarından… Ödev kontrollerinden, arkadaşlarına karışmalarından…Onu seyretme , bunu seyret diye televizyona koydukları sansürlerden… Fakat bir gün olanlar olmuş. Toplamışlar yeryüzündeki bütün anne ve babaları. Çok değil, 24 saat bırakmamışlar, ne gören var ne bilen… Sonra çağırmış bir ses bütün çocukları: — Herkes dilediği anne ve babanın çocukları olacak, seçin istediğinizi, demiş. Bütün çocuklar, kendi anne-babasını başka bir çocuğa kaptırmamak için hayatlarının en büyük mücadelesini vermişler. Gel zaman, git zaman bu kez ...